Ben Erkek Olsaydım
En acımasız, en ahlâksız, en vahşi vak’aların öznesinin neredeyse tümünün erkekler olduğu bir memlekette kadın doğmuş olmaktan yaşadığım ürkekliğim, ‘neyse ki’ erkek doğmamış olmakla teselli buluyor.
Olmamış bir şeyin üzerinden konuşarak ‘erkek doğmuş olsaydım bu güruha ait olmazdım’ demek ne kadar doğru olur bilmem, ama bu güruha ait olmayan erkeklerin yerinde olmak istemezdim doğrusu.
Beni erkek doğmadığıma ‘neyse ki’ dedirten; erkeklerin hayatları boyunca sevdiklerini hemcinslerinden korumaya çalışmaları, her tecavüzde, her şiddette, her cinayette ‘erkekler’ diye başlayan genellemelere karşı boyunları bükük durmak zorunda kalmaları ve hep ‘kurunun yanında yanan yaş’ olmaları.
****
Düşünün bir, nasıldır acaba tenha bir sokakta tek başına yürüyen bir kadınla karşılaştığında kadının kendisinden için için korktuğunu bilen bir erkek olmak.
Nasıldır o kadının yolunu değiştirmesine ya da oradan koşar adım uzaklaşmasına şahit olan bir erkek olmak.
Ya da toplu taşımanın sıkışıklığında bir kadına istemsizce dokunduğunda kadının kendisine tacizci gözüyle baktığını hisseden bir erkek olmak.
Minik bir çocuğun başını şefkatle okşarken çevredekiler tarafından pedofilik bulunabileceğini düşünen bir erkek olmak.
İnsani duygularla yardım etmek istediği bir kadın tarafından fırsatçılıkla suçlanabileceği ihtimalini düşünen bir erkek olmak.
Kısacası sürekli ‘ben dostum’ mesajı vermek zorunda kalan bir erkek olmak.
Zor değil mi?
Çok zor hem de…
Ne yapabiliriz ama; en efendi görünenlerinin içinde bile “Dr. Jekyll — Mr. Hyde” filminin dönüp dönmediğini bilemeyince insanın içinde tüm erkek taifesine karşı bir korku gelişiyor elbet.
Kavun değil ki…
Biz de haliyle hep kadınlar tarafından bakıyoruz bu vahşi saldırılara.
Hep de kendinden zayıf gördüğü her canlıya saldıran ‘az gelişmiş’ erkek cinsini kınıyoruz.
Peki ya haksız mıyız?
Değiliz elbet.
Lakin bir de ‘adam gibi adam’ erkeklerimiz var ki, onların hakkının yenmesine kıyamayız…
****
Başlığa dönelim tekrar;
Ben erkek olsaydım, ülkesinin kadınlarına bu derece bağnazlıkla saldıran hemcinslerim adına çok ama çok utanırdım.
Eminim ki bizi yöneten erkekler de utanıyorlardır bu durumlardan.
Utanmakla kalmayıp o insanların kadına bakışını değiştirmek adına ellerinde tuttukları devletin tüm gücünü kullanarak çalışmalar yapıyorlardır.
Bu çalışmalar ile kadınına değer veren toplumlar ile kadınını aşağılayan toplumların karşılaştırmalarını insanların önüne sunuyorlardır.
Bu çalışmaları radyo televizyon yayınları ile olsun, cuma hutbeleri ile olsun, okul müfredatları ile olsun, kısacası tüm iletişim kanalları ile destekliyorlardır.
Kızlı erkekli dolaşanlara laf etmeyip, hamile bir kadının sokakta dolaşmasını yasaklamıyorlardır.
Kadını sosyal hayattan kaldırıp, erkeği ‘görmemiş’ bırakmıyorlardır.
İşlenen tüm suçların müsebbibi olarak kadının giyimine kuşamına, haline tavrına bahane bulmuyorlardır.
Biliyorlardır ki kadın olsun erkek olsun dünyaya gelen her insanın en temel hakkı onurluca ve insanca yaşama hakkıdır.
Biliyorlardır, değil mi?
Hey; niye sustunuz öyle birdenbire?
9 Aralık 2016 / C.E.Y.
Kadına Şiddet ve Kadın Cinayetleri Yazılarım
Nerde kalmıştık? / 4 Ocak 2011
Öyle bir ceza ki! / 1 Şubat 2011
Diğerleri’nin meraklıları / 8 Şubat 2011
Aşkım için yaptım Hakim Bey! / 18 Şubat 2011
Bugün kutlayacaksınız, ya yarın? / 8 Mart 2011
Meclis’te Kadın Olmak / 19 Nisan 2011
At — Avrat — Silah / 27 Mayıs 2011
Katil Kadınlar / 28 Haziran 2011
Şafak’ın Eteği / 5 Temmuz 2011
8 bin 372 / 12 Temmuz 2011
Taammüden / 26 Temmuz 2011
Gitmek mi zor, kalmak mı? / 6 Eylül 2011
İsyan bu, haykırış… / 16 Eylül 2011
O kadın bir kez de o manşette öldürüldü / 11 Ekim 2011
Suçlu, ayağa kalk! / 3 Kasım 2011
Tecavüzcüden koca olur mu? / 4 Kasım 2011
Son karar: Kendi rızası ile! / 18 Kasım 2011
Aklından bile geçirme! / 29 Aralık 2011
Hırsızın hiç mi suçu yok! / 2 Şubat 2012
Şiddete şiddetle karşıyım! / 18 Şubat 2012
Benden artık bu kadar… / 3 Mart 2012
Siz hiç dayak yediniz mi? / 24 Mayıs 2012
Şeytan da bir Melek ise… / 15 Haziran 2012
Tabancamın sapinu gülle donatacağum / 3 Aralık 2012
Toplumsal Cinsiyet Bilinci / 8 Aralık 2012
Onlar, toplu tecavüzcüler / 15 Aralık 2012
Anlayan anladı Bakan Bey, anlayan anladı! / 15 Nisan 2013
Kan Kırmızı, Ruj Beyaz / 30 Nisan 2013
Eline, beline, en çok da diline… / 13 Temmuz 2013
Göbek değil, bebek bebek! / 25 Temmuz 2013
4 parmakla değil, 5 parmakla STOP! / 22 Ağustos 2013
Kanla yıkanınca temizlenen namusumuz var bizim / 15 Eylül 2013
Ajda’yı sahneden kovan paralı adam… / 16 Eylül 2013
Anne 9 günlük tatilde, 2 aylık bebek evde! / 21 Ekim 2013
Şeytan bu işin neresinde? / 5 Kasım 2013
Allah da sizi güldürsün e mi! / 23 Ocak 2014
Bu kadar günahın vebali öte tarafta mı ödenecek? / 7 Mart 2014
Bu kez neyi kutluyoruz? / 8 Mart 2014
Kıyım kıyım kıyıyorlar hiç acımadan / 18 Nisan 2014
Anlaman için her gün sana ‘çüş’ mü dememiz gerek? / 23 Nisan 2014
Dişe diş, kana kan, hattâ idamsa idam! / 2 Mayıs 2014
Bırakınız gülelim, bırakınız sevelim / 1 Ağustos 2014
Susturamadığından korkar insan / 23 Ağustos 2014
Sen kimsin be adam! / 22 Eylül 2014
Duvağın altındasın, SOBE! / 14 Ekim 2014
Gelenekler binlerce olsa da gerçek tektir! / 15 Ekim 2014
Dünya’nın derdi ‘KADIN’ olmuş / 26 Kasım 2014
Her şeyin müsebbibi kadın! / 10 Aralık 2014
O kadınlar hep Anan, Bacın, Avradın! / 7 Ocak 2015
Bir 14 Şubat’a daha ulaştık sürünerek / 14 Şubat 2015
Soysuzun soyu kurusun, çoğalmasın / 15 Şubat 2015,
Artık utanan taraf kadın olmayacak! / 16 Şubat 2015
Kadın Doğdum Ben / 10 Mart 2015
Savaşın öteki yüzü… / 11 Mart 2015
Biz mi gidelim, siz mi gidersiniz? / 7 Mayıs 2015
‘Topuklularımı hiç çıkartmadım’ / 15 Mayıs 2015
Hoşgörüsüzleri hoş görmüyorum / 29 Mayıs 2015
“Oraya geri dönemem!” / 3 Haziran 2015
Bir insan olarak sus! / 1 Ağustos 2015
Sizin olsun bu dünya / 7 Kasım 2015
Bitmeyen savaş yapmışlar / 13 Aralık 2015
Çocuklar İYİYMİŞ! / 26 Aralık 2015
Hodri Meydan / 4 Ocak 2016
Namussuz! / 26 Ocak 2016
Beleşçisin arkadaş! / 29 Ocak 2016
Bu kadar günahın vebali kimin boynunadır? / 30 Ocak 2016
Kadın yiyen canavar / 24 Şubat 2016
Katil oldum ben… / 10 Mart 2016
“İffetli kadın olmak istemiyoruz!” / 16 Mart 2016
Zevk alıyor muyuz? / 31 Mart 2016
Çocuk sayını söyle bana porsiyonunu söyleyeyim sana / 6 Haziran 2016
Neye güldün arkadaş? / 28 Ekim 2016
Hesapta biz de varız! / 5 Aralık 2016
Ben erkek olsaydım / 9 Aralık 2016
Buz yanığı yürekler / 30 Aralık 2016
Eşitlik Berekettir / 7 Mart 2017
Seçmece bunlar! / 22 Eylül 2017
Bir kızım olsaydı eğer / 11 Ekim 2017
Ne nikâh bağlar bizi, ne mahkeme ayırır / 18 Ekim 2017
Yazık, çok yazık… / 15 Aralık 2017
Şeytan üflemekle kalmamış / 26 Aralık 2017
İzin verme, BEKLET! / 4 Ocak 2018
Fırsatçı yağmacılar / 9 Ocak 2018
Cennet-i âlâ / 18 Ocak 2018
Son Perde inmeden / 29 Ocak 2018
Tüyden Elbiseli Kadınlar / 25 Şubat 2018
Koş koş, asansörcü ağabeyi getir! / 28 Şubat 2018
Umutsuz değil, Umut Dolu Kadınlar / 6 Mart 2018
10 güncelleme onay gerektiriyor / 11 Mart 2018
Sahnedeyiz, İnmeyiz / 27 Mart 2018
Büyük Gözler Bizi İzler / 22 Ağustos 2018
Kaç Çocuk Yedin? 2 Temmuz 2018
Kadın, Şiddet, Medya ve dahası / 30 Ekim 2018
Çocukları kanatmayın / 20 Kasım 2018
Perperişan! / 4 Ocak 2019
Kadınlar Burada, Erkekler Nerede? / 3 Mart 2019
Türk Kadınının Savaşı Başka / 19 Mart 2019
Yasalarımız Var, Evet! / 25 Mart 2019
Kırmızı Başlıklı Kız da Değişti / 25 Haziran 2019
Tekdîri geçelim, tokmağa gelelim! / 23 Ağustos 2019
Ben Kendimi Anlayamıyorum! / 5 Aralık 2019
Yapabilirim, Yapabilirsin, Yapabiliriz / 12 Aralık 2019
Cinsiyetçi Dilden Yılanlar! / 15 Haziran 2020
Madalyonun Üç Yüzü / 23 Kasım 2020
Kadının Adı Mezar Taşında / 30 Aralık 2020
Baldan Tatlı Zehirli Öfke! / 7 Mart 2021